Erkekler bazen toplumsal baskılar nedeniyle engellenebilir ve bu durumda ne hissedecekleri ve ne düşünecekleri önemli bir konudur. Engellenen erkeklerde öz güven kaybı, özsaygının azalması, karamsarlık ve umutsuzluk hissi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ancak, aynı zamanda kendilerini geliştirmek ve yeniden yapılandırmak için yeni fırsatlar yaratmak için bir motivasyon kaynağı da olabilirler. Engellenme durumunda erkeklerin hissettikleri bu duyguları kabullenmek ve uygun çözümler aramak önemlidir. Bu sayede, erkekler zorlu durumların üstesinden gelebilirler ve hayatlarında gerekli değişimleri gerçekleştirebilirler.
“Her yerden engellenen erkek ne hisseder?” sorusu birçok çiftin karşılaştığı bir sorundur. İlk hissedilen duygu çoğunlukla öfke olmakla birlikte, engellenen erkekler için birçok negatif duygu ve düşünce de ortaya çıkar. Bu durum, erkeğin normal hayatını da olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, engelleme öncesinde neden artık birbirlerinin hayatında olamayacağına dair detaylı bir konuşma yapmak mutlaka yapılmalıdır. Bu, erkeğin süreci daha hafif atlatmasına yardımcı olabilecektir.
Engellenen erkekler, kendilerini yalnız hissederler ve bu durum öfkeyi beraberinde getirir. Bu travmadan sonra hayatına giren insanlara karşı oldukça temkinli ve soğuk yaklaşırlar. Engellenme eylemi, modern dünyada kalın duvarlar örmek demektir ve bu durum sürecin sonunda erkeklerde umutsuzluk hissi yaratır. Eğer erkek engellenmeden önce söyleyeceklerini söyleyememişse, öfkesini maksimum seviyede yaşarlar. Değersiz ve yalnızlık psikolojisini derinden yaşayan erkekler, sürecin sonunda travmayı atlatama hatta unutma şansına sahip olabilmektedir.
Engellenen erkekler, öncesinde değerli bir konumda iken bir anda yalnız ve değersiz bırakılırlar. Buna bağlı olarak, öfke ve kırgınlık hisleri kafalarından geçer. Ancak zaman içinde bu durumu umursamaz hale gelirler ve daha olgun bir şekilde olaya yaklaşırlar. Modern dünyada birini engellemek, engellenen kişi için yıpratıcı bir dönem olabilir. engellenen erkeklerin bu süreçte pozitif düşünceleri, zorunlu olarak negatife çevirme psikolojisine bürünebildikleri için düşünceleri oldukça karışık hale gelebilir.
Engellenen erkekler, süreç boyunca keskin ve sivri duygular yaşarlar. Öfke, kırgınlık, yalnızlık, umutsuzluk ve gurur gibi duyguların ardından ne sebeple engellendiklerini bile unutabilirler. Engellendikten sonra öfkelenen erkek, kendine yapılan bu eylemi hakaret olarak algılar. Daha sonra umutsuzluğa kapılır ve en sonunda kendi hayatına geri dönmeye başlar.
Engellenen erkekler, sürecin en başında durumu kabullenemeyebilirler ve öfkelenerek yanlış kararlar alabilirler. Eğer engelleyen kişiye söyleyecekleri kalmışsa, yüz yüze konuşma kararı alabilirler. Bu durum olayları fiziksel boyuta taşıyarak ya sorunu ortadan kaldırır ya da daha beter hale getirebilir. Ancak bu şekilde fevri kararlar almak, olayın yanlış bir boyuta taşınmasına neden olabilir. Eğer engel kalkmazsa, süreci sindirearak ve sakince bekleyerek geçirmek önerilir. İnsanların çeşitli sebeplerle ayrılabileceklerini ve birbirlerini artık görmek istemeyeceği konusunda farkında olmak gerekir. Engellenen erkeklerin kendilerini oyalayacak aktivitelere yönelmeleri ve yaşanan kötü olayı düşünmemeye çalışmaları da önemlidir.